Hareketli geçen toplu sözleşme sonrası sendikalar ne yapıyor? Her toplu sözleşmeden sonra genelde yetkili sendikaya yüklenilir ve istifa ettirilen üyeler üzerinde bir hareket çekilirdi. Yetkili sendika ise hızlıca teşkilat buluşmaları yapar ve üyeleri bilgilendirme yoluna giderdi.

Bu sefer durum çok farklı seyrediyor. Memur Sen’e bağlı sendikalar normal faaliyetlerine devam ederken, diğer sendikalar ise gündem belirleme ve yeni üye yapma konusunda adeta kriz yaşıyor. Muhalefetin, işler kötü gitsin de elimiz güçlensin diye beklediği gibi yetkisiz ve etkisiz sendikalar da suni gündem peşindeler ve kaşıyacak konu arıyorlar.

KESK, toplu sözleşme sürecinin, memurun lehine erken başlatılması ile ilgili uluslararası kurumlara yaptığı şikâyeti anlatmakta zorlanıyor. Bu kez tutmadı ve yaptıkları karşılık görmedi. Zaten ülkenin içinde bulunduğu durumla çok ilgisi olmayan, dünya yansa ezberinden vazgeçmeyen söylemiyle KESK memurlar için artık bir nostaljiden ibarettir.

Birleşik Kamu İş ve bağlı sendikalar ise belediyelerdeki soygun ve CHP’de yaşanan kargaşadan etkilenmiş, Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi yeşeren umutlar sönmüş, yükselen iktidar ve bürokraside etkin olma hayalleri yerini korku ve tedirginliğe bırakmış görünüyor. Her seviyeden bürokratı tehdit ederek, yargılanacaklarını söyleyerek ve listeler hazırlayarak erken bayram yaşıyorlardı hâlbuki.

Kamu Sen ve bağlı sendikalar ise elinden muhalefet oyuncağı alınmış, toplu sözleşmede yetkili tek sendikası ayağına pranga olmuş, iktidar nimetleri reflekslerini öldürmüş, çaresizlik içinde vatan millet hamasetiyle günü kurtarma peşine düşmüş durumda. Hakem masasından kalkacağı zamanı bile ayarlamaktan yoksun hali ile kimseye söyleyeceği sözü olmayan dernek hükmüne düşmüş bir sendikadır artık Kamu Sen.

Diğer merdiven altı sendikalar ise dikkat çekmek isteyen yaramaz, küfürbaz çocuklar gibi ortalıkta dolaşıyorlar. Ya bir memura, ya gariban bir yöneticiye saldırıyor ve böylece çok keskin, kararlı, sinirli, ele avuca sığmaz, hırçın, etrafa korku salan sendikacı rollerine bürünüyorlar! Çok da eğlendirici oluyorlar aslında, takip etmeyenlere tavsiye ederim. Tam güldür güldür şov sahnesi gibiler.

Memur Sen ve bağlı sendikalar ise, bir taraftan toplu sözleşme sürecini doğru, açık, şeffaf ve cesaretle yönetmenin gururunu yaşıyor, diğer taraftan ise her toplu sözleşmede üzerine yaptığı eklemelerle artan kazanımlarını anlatarak üye kayıtlarına devam ediyor.

Bu gidişle üye farkı açılacak, yetkili sendika sayısı tekrar on bire çıkacak ve Memur Sen çok daha önemli gündemleri tartışmaya açacaktır. Özellikle 3600 ek gösterge, sicil affı,4688 Sayılı yasanın değiştirilmesi, kamudaki maaş dengesizliğinin giderilmesi gibi konularla alan yeniden hareketlenecektir. Boş işlerle uğraşan sendikalara, kopya verelim bu konulara şimdiden çalışmaya başlasınlar. Yoksa, yok olup gidecekler.